ABD, ilk büyük ulusal kripto mevzuatını geçirdi

ABD'deki yasa koyucular, ülkenin ilk büyük ulusal kripto para birimi yasasını geçirdi.

Yıllardır Kongre'de düzenlemeler konusunda lobi faaliyeti yürüten ve geçen yılki seçimlerde Donald Trump'ın da aralarında bulunduğu adayları destekleyerek milyonlarca dolar harcayan bir zamanlar marjinal sayılan sektör için bu önemli bir dönüm noktası.

Yasa tasarısı, dolar gibi güvenilir görülen varlıklarla desteklenen bir tür kripto para olan sözde stablecoinler için düzenleyici bir rejim kuruyor.

Temsilciler Meclisi'nin Perşembe günü yasa tasarısını kabul etmesinin ardından Trump'ın yasa tasarısını Cuma günü imzalaması bekleniyor. Senato da geçen ay yasa tasarısını onaylamıştı.

Genius Act olarak bilinen yasa tasarısı, Trump'ın desteklediği Washington'da ilerleyen üç kripto para mevzuatından biri.

Başkan bir zamanlar kriptoyu bir dolandırıcılık olarak küçümsemişti ancak sektörden destek alıp World Liberty Financial gibi firmalarla bağlantıları olan bir iş adamı olarak sektöre dahil olduktan sonra fikri değişti.

Yasanın destekçileri, büyüyen bir sektör için net kurallar sağlamayı ve ABD'nin ödeme sistemlerindeki gelişmelere ayak uydurmasını sağlamayı amaçladığını söylüyor. Kripto sektörü, daha fazla insanı dijital para kullanmaya teşvik edip onu ana akıma daha fazla sokma umuduyla bu tür önlemler için baskı yapıyordu.

Bu hükümler, Bitcoin gibi kripto para birimlerine alternatif olan stablecoin'lerin, ABD doları veya diğer düşük riskli varlıklarla birebir desteklenmesini zorunlu kılıyor. Stablecoin'ler, yatırımcılar tarafından farklı kripto para birimleri arasında para transferi yapmak için kullanılır.

Daha az oynak olarak görülen bu coinlerin kullanımı son yıllarda hızla arttı.

Eleştirmenler, yasa tasarısının tüketiciler için yeterli koruma sağlamadan stablecoin'leri meşrulaştırarak finansal sisteme yeni riskler getireceğini savunuyor.

Örneğin, teknoloji şirketlerinin banka benzeri faaliyetlere katılımını, onları benzer bir denetime tabi tutmadan derinleştireceğini ve bir stablecoin şirketinin iflas etmesi durumunda müşterileri karmaşık bir iflas sürecinde ortada bırakacağını söylediler.

Ayrıca, yasa tasarısına karşı muhalefeti harekete geçirmeye çalışarak, lehte oy kullanmanın Trump'ın ticari faaliyetlerini - ailesinin kendi kripto paralarını tanıtması da dahil - fiilen onaylamak anlamına geldiğini savundular.

Ancak yine de Demokratların önemli desteğini aldı; yasa tasarısını destekleyenlerin yaklaşık yarısı ve Cumhuriyetçilerin çoğunluğu da vardı.

Tüketici ve savunuculuk gruplarından oluşan bir koalisyon, bu baharda Kongre'ye yazdığı bir mektupta, "Bazı üyeler, kusurları olsa bile bu yasa tasarısının kabul edilmesinin mevcut durumdan daha iyi olduğuna inanabilir. Biz bunun, bu araçların içerdiği risklerin temelden yanlış anlaşılmasından kaynaklandığına inanıyoruz." diye yazdı.

Yasanın, "tüketicilerin yanlışlıkla güvenli olarak algılayacağı varlıkların yaygınlaşmasına olanak sağlayacağı" konusunda uyarıda bulundular.

Analistler Kongre'nin bu hafta başında üç yasa tasarısını da geçirmesini bekliyordu ancak beklenmedik aksaklıklar gecikmelere yol açtı.

Temsilciler Meclisi'nden geçen diğer iki yasa tasarısı, Cumhuriyetçilerin dar bir çoğunluğa sahip olduğu Senato'ya gidiyor. Bu tasarılar, ABD merkez bankasının dijital para birimi oluşturmasını engelleyecek ve diğer kripto para birimleri için düzenleyici bir çerçeve oluşturacak.

Bu gelişme, Trump'ın emeklilik hesaplarının kripto, altın ve özel sermaye gibi özel varlıklara yatırılmasına izin verebilecek bir başkanlık emri üzerinde çalıştığı bildirilmesinin ardından geldi.

Bitcoin'in değeri bu hafta 120.000 doları (89.000 sterlin) aşarak yeni bir rekora imza attı.

Ancak Washington merkezli analiz şirketi Pangaea Policy'den Terry Haines, daha önemli olan diğer iki yasa tasarısının daha ileri gitmesini beklemediğini söyledi.

"Bu, kripto paraların bir süreliğine kazandığı son kazanç - ve tek kazanç -" diye yazdı. "Kolay kısım olan stablecoin yaklaşık 4-5 yıl sürüyor ve sektördeki skandallardan zar zor kurtuluyorsa, övünülecek pek bir şey yok."